Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Okmeydanı Cemevi’nde cenaze beklerken başına kurşun isabet etmesi sonucu ölen Uğur Kurt ile ilgili “yaşam hakkı ihlali” kararının ardından yeniden yargılanan polis memuru S.K, “taksirle ölüme neden olmak” suçundan 2 yıl 6 ay hapisle cezalandırıldı.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanık S.K, maktul Uğur Kurt’un ailesi ile taraf avukatları katıldı.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile bazı partililerin de izleyici olarak takip ettiği duruşmada savunma yapan Kurt ailesinin avukatlarından Turgut Kazan, basit taksir üzerinden hüküm kurulamayacağını savunarak, sanığın olay anında atış hedefinden sapma olabileceğini öngörmesi gerektiğini söyledi.
Maktulün eşi Narin Kurt ise “Suçsuz bir insana rastgele silahla ateş ederek eşimin ölümüne sebep olduğu için adalet istiyorum. Oğlunun acısına dayanamayıp vefat eden kayınpederim ve kayınvalidem ile bir daha babasını göremeyecek oğlum için adalet istiyorum.” dedi.
Sanık polis memuru S.K. ise takdiri mahkemeye bıraktığını, başka bir şey söylemek istemediğini belirtti.
Karar
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, “taksirle ölüme neden olma” suçundan daha önce kurduğu hükmü, AYM’nin “hak ihlali” kararı kapsamında iptal etti.
Suç vasfına yönelik karar verme görevinin AYM’ye ait olmadığı ve bu yönde bir “hak ihlali” kararı verilmediği vurgusu yapan heyet, “taksirle ölüme neden olma” suçunun işleniş şekli, özellikleri, sanığın kusur durumu ve AYM’nin “hak ihlali” kararının gözetildiğini belirtti.
Tüm bu hususlara göre sanığa ceza maddesindeki alt sınırdan uzaklaşarak 3 yıl hapis cezası öngören mahkeme heyeti, duruşmalardaki tutum ve davranışlarını takdiri indirim nedeni kabul ettiği sanığın cezasını 1/6 oranında indirimle 2 yıl 6 aya düşürdü.
Duruşmanın ardından basın mensuplarına açıklama yapan Narin Kurt, “Bir insanın hayatının, bir çocuğun babasız bırakılmasının, bir anne-babanın kanser olup ölmesine sebep olunmasının karşılığı 2 yıl 6 ay olamaz. Bu sonuç kimin vicdanını rahatsız ediyorsa herkes bu davayı üstlensin. Ben bu davayı devam ettireceğim, sonucu kabul etmiyorum.” sözleriyle karara tepki gösterdi.
Olayın geçmişi
Uğur Kurt, Okmeydanı’nda 22 Mayıs 2014’teki olaylar esnasında, bir yakınının cenaze törenine katılmak için Okmeydanı Cemevi’nde bulunduğu sırada başına mermi isabet etmesi sonucu yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, sanık polis memuru S.K. hakkında “taksirle öldürme” suçundan 6 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.
Dosyanın gönderildiği İstanbul 85. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın “taksirle öldürme” değil, “kasten öldürme” suçundan yargılanması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, sanığın “olası kastla öldürmek” suçundan 20 ila 25 yıl arasında değişen sürelerdeki hapis cezasını öngören hükme göre yargılanmasını istemişti.
Dava dosyası, istenen cezanın ağır ceza kapsamında olması nedeniyle İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.
Savcı 25 yıla kadar hapis istemişti
Yargılama sırasında esas hakkındaki görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın olası kastla hareket edip Uğur Kurt’un silahla ölümüne sebebiyet verme suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etmişti.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanığa “taksirle ölüme neden olma” suçundan 2 yıl hapis cezası vermişti. Duruşmadaki tutum ve davranışlarını lehine takdiri indirim nedeni kabul ederek sanığın cezasını 1 yıl 8 aya indiren mahkeme, bunu da 605 gün karşılığı 12 bin 100 lira adli para cezasına çevirmişti.
Kararın ardından Uğur Kurt’un eşi Narin Kurt’un başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi, “maktulün yaşam hakkının ihlal edildiğine” yönelik bir karar vererek sanığın yeniden yargılanmasına hükmetmişti.