Vakıf üniversitelerinin akademisyenlerinden ‘eşit ücret’ eylemi
Vakıf üniversiteleri patronları ve yönetimleri yasaya rağmen akademisyenlerin ücretlerini devlet üniversitelerindeki akademisyenlerle eşitlememekte direniyor.
Evrensel’den Eylem Nazlıer’in aktardığına göre, 2020 yılında çıkarılan kanunu hatırlatmak için 7 Ekim’de Kadıköy Süreyya Operası önünde olacak vakıf üniversitesi akademisyenleri ücret eşitsizliğine, mobbinge ve işten atmalara dikkat çekecek. Akademisyenler, bu koşulları kabul etmeyeceklerini dile getirerek, patronlara “Yasayı uygulayın, ücretleri eşitleyin” diye seslenecek.
“SORUNLAR KATLANILAMAZ HALDE”
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Yönetim Kurulu ve Sosyal-İş İstanbul Şubesi Vakıf Üniversiteleri Komisyonu Üyesi Emre Kırmızıtaş, vakıf üniversitelerindeki sorunların artık katlanılamaz hale geldiğine dikkat çekerek, “İlk sırada kuşkusuz ücret meselesi var. 7 Ekim’deki ana talebimiz de bu nedenle ‘eşit işe eşit ücret’ olacak. 2020 yılında yapılan kanun değişikliğiyle vakıf üniversitelerindeki akademisyenlerin aldıkları ücretin devlet üniversitelerinden az olamayacağı kararlaştırıldı. Ancak yasaya rağmen istisnalar dışında buna uyan vakıf üniversitesi olmadı” dedi.
“ÜCRET DÜŞÜK, ÇALIŞMA SAATİ YÜKSEK”
Derinleşen yoksulluk nedeniyle vakıf üniversitelerindeki akademisyenlerin de geçinememe sorunuyla yüz yüze kaldığını dile getiren Kırmızıtaş “Eşitlenmeyen ücretlerin yanında verilmeyen sosyal haklar, belirsiz iş ve görev tanımları, rutinleşmiş baskı ve mobbing, işten çıkarma tehditleri ve uzun çalışma saatleri gibi birçok farklı sorunla boğuşuyoruz. Ücret ve geçim konusu hepimiz için çok yakıcı hale geldi” diye konuştu. Kırmızıtaş, akademik ve bilimsel özgürlüğü tahrip eden uygulamaların da arttığına işaret ederek “Özgür, özerk ve demokratik bir üniversite başlıca taleplerimizden birisi” dedi.
“KÖLELİK KOŞULLARI VAR”
Eğitim Sen İstanbul Üniversiteler Şube Başkanı Beyzade Sayın, vakıf üniversitelerinde akademisyenlerin kölelik koşullarında çalıştırıldığına dikkat çekerek, “İş güvencesinden yoksun, baskı ve mobbing altında angarya işler yaptırılıyor. Kadrosuz, güvencesiz çalıştırma ve düşük ücret dayatması var. YÖK’ün 17 Nisan 2020’de çıkardığı kanuna dahi uymuyor vakıf üniversiteleri. Üniversite olarak değil de özel şirket gibi davranıyorlar. Bu koşullar kabul edilemez. Akademisyenlerle birlikte haklarımız için üniversitelerin kapılarına dayanacağız” diye konuştu. Özel Okul Öğretmenleri Sendikası Vakıf Üniversiteleri Birimi Yürütme Kurulu Komitesi Tahsin Mert Saygın ise hayatlarını, üretkenliklerini ve psikolojilerini doğrudan etkileyen bu çalışma koşullarını kabul etmeyeceklerini söyledi. Eşit işe eşit ücret kanununun tüm vakıf üniversiteleri için eksiksiz olarak uygulanmasını istediklerini dile getiren Saygun “Bu kötü koşullar sendikaya üye olanların sayısını artırdı. 30’u aşkın üniversiteden birçok yeni üyeyle buluştuk” dedi.
“KANUNA AYKIRI BİR DURUM”
Vakıf Üniversiteleri Dayanışma Meclisi (VÜDAM) temsilcisi, 3 yıldır devlet üniversiteleriyle eşit ücret ödenmesi için mücadele ettiklerini belirterek; “Kanuna aykırı bir durum var, eşitsizlik devam ediyor” dedi. Bunun yanında mobbing ve işten çıkarmaların da sürdüğünü dile getiren temsilci “Akademisyenlere görev tanımı dışındaki işler yükleniyor. ‘Sizinle çalışmak istemiyoruz, istifa edin’ denilerek tazminat vermemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Kimi zaman ders vermeme yoluna gidiliyor” ifadelerini kullanarak tüm vakıf üniversitesi çalışanlarını eşit ücret talebiyle yapacakları açıklamaya davet etti.